Hürriyet

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Ramazan'mı Gelmiş...

Ramazan gelmiş.
Hoş gelmiş…
Bir zamanların ramazanları benim için de eskide kaldı.
Hakikaten hiç aklımın ucundan geçmezdi,bir ramazan da yapayalnız oturmak ben kalabalıklara alışıktım.
Ama insan her şeye alışıveriyor…
Yaradan öyle istiyor çünkü,biz bilmiyoruz.
Çocukluğumda anlayamazdım bir yandan annemin telaşı, benim hiç susmamamdan şikayet ederlerdi kardeşimle. Oysa ben onları eğlendirmek isterdim.
Baş köşede rakı olurdu.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demeyin.
Demokrat bir aileydik biz
Biz yemek yerken babam da kendince geçirirdi ramazanı bazen.
Annemin yaptığı o inanılmaz yemeklere asla ulaşamadım,beceremedim belki de istemedim öyle hatırlayayım istedim.
Çocukluğumda sanırım ihtilal sonrası böyle sıcaklara denk geliyordu yanlış hatırlamıyorsam 21:00 civarı oruç açılıyordu. Ben her zaman ki gibi tutamıyordum çünkü dayanamıyordum.Büyüdükçe tutmaya çalıştım.Yer yer o beni tuttu yer yer ben onu.
Her neyse günler geçti
Haneler değişti.
Başka şen kalabalıklar oldu. Uykulu gözlerle kalkıp kahkahalarla yattığımızı çok iyi hatırlıyorum.
Minareler yandığında camda saksı olup koşardık içeriye haber vermeye ne büyük görevdi bizim için.
Seviyorum kalabalık sofraları…Ne kadar şen ne kadar güzel.
Eğer gerçekten yemek için orada bulunuyor sohbet den ruhuna haz,yemek den damağına zevk alınabiliyor ve kimse kötü düşünmüyorsa gerçekten ne güzeldir ne bereketlidir o sofralar…
Hiç kalkmak istemezsin
Gözlerin kapanır, ama merak edersin evin büyüğünün anlattıklarını.
Bazen sıkılırsın ama yine de güzeldir.
Bana göre tüm zamanların en güzel zamanıdır ramazan
Çünkü,toplayıcıdır.
Bire bin katandır.
Şimdi reklamlarda yarım yamalak aile büyükleriyle kurulan meşrubat reklamlarında göz bakıyor,gönül kayıyor.
Böyle olsun hiç istememiştik
Hiç niyet etmemiştik.
Herkes nasibince…
Ne tatlı,ne şanslı sohbetlerle eski günler gibi zamanlarını geçirebilenlere…
Bereketli ramazanlar Allah her kula nasip eyleye.

Hiç yorum yok: