Hürriyet

17 Ağustos 2010 Salı

Afilli Yalnızlık...

"Pek afili yalnızlık
Çok koştum
Çok yoruldum
Bitiyorum her nefes
Ne halim varsa gördüm" diyor şarkıda…
Dalgalar siliveriyor tüm tılsımları,
Sıcak vurmuşken üstümüze
Aşk henüz bizi terk etmemişken
Yalnız yalnız sileriz gözyaşları
Yalnız yalnız gideriz tren vagonların peşi sıra
Yalnız yalnız kurarız düşleri, tüm geceler boyunca
Sahile gün düşerken, yahut yıldızlar dost gezinirken
Terk edilmiştir biri gündüzden aklı aydadır
Terk edilmiştir biri geceden güneşe tutuklu kalmıştır.
Ruhlarımız olmasa da yakalarımız daldırıveririz kıyı sulara,
Bir bank ta bir bira yahut bir cigara
Duman duman yada püfür püfür umtlarımızda
Yalnız yalnız gideriz yollara
Yalnız yalnız toplarız valizleri
Yalnız yalnız yapıştırırız gönül kırıklarını.
Ne teselli edebilir insanı kendinden başka
Toprağa verdiğin can gibi acıtıyor ise yaşam
Bırak kalsın kefenle birlikte orada çürüsün sensiz
Sen,yaşa
Hayat devam etsin dünya da kalanlar için
Öyle de olması gerekmiyor mu? Bile bile toprağa düşmek istemişse meyva çekirdeği de olmadığına göre
Aldırma aldırma gönül
Çırp ayaklarını seni hiç yalnız bırakmayan tepelere doğru.
Usul usul yaslan sıraya
Kur yeni baştan saati
Şimdi dipten çıkma zamanı…
Ve
Yalnız yalnız gideriz yeni umutlara
Yalnız yalnız severiz sevmeye gayret ederiz yaşamı
Yalnız yalnız büyütürüz kendimizi…
Eğer baş eğebilseydi biraz daha boynunu istermiydi bir başka omuzu yanında.
Can canana kavuşmak ister
Yalnız yalnız erer
Yanar
Tutuşur
Erir
Yalnız yalnız yine yine yeniden kavuşur yaşama…

Hiç yorum yok: