Hürriyet

3 Ağustos 2010 Salı

PONÇİK...

Akşam iş dönüşü,
Bu sıcak ta ağır ağır ve ter ter yürüyorum.
Kapının yanına yaklaştığım da; ayağımın altından kayan ufak şeyi hissettim.
Aman Yarabbim. Bedeni beyaz, baş ve kuyruk kısmı uçuk gri tonda bir kedi yavrusu.
Mırıldamıyor.
Sadece zıplıyor inanın zıplıyor…
Hemen konuşmaya başladım tabi.
Konuşmuyor,bacaklarımın arasından giriyor. Ayak parmaklarımı kokluyor. Hop,zıplıyor kaldırıma hoop tekrar yanıma.
Ama görmeniz lazım şirin ötesi böyle boncuk boncuk gözler.
Her kediyi sevemem kolay kolay ama al bunu sok içine.
Bir an eve götürsem diyorum ama talan eder,zaten uyuyamıyorum hep birlikte tur atarız herhalde sabahlara kadar…
Elimde akşam ekmeğim ne yapayım onunla paylaşacağım tabi
Ufak ufak koparıyorum,
Aman Yarabbim “Ponçik” adını ben koydum hoop atlıyor ekmeklere.
Nasıl yemek nasıl.
Sevicem sevdirmiyor zıplamaktan
Sanki uzaktan kumanda ile biri oynatıyor.
Apartmanda istemiyorlar alamıyorum ama aklım kalıyor haliyle
Hemen kan ter içinde koşar adım yukarı çıkıp dolapta kaldığını düşündüğüm salamı çıkarıyor.
Kuşbaşıdan da küçük doğruyorum. Hoop poşete. Hoop aşağıya.
Aaa gitmiş…
Eh yani seni mi bekleyecek.
Bakıyorum çöp konteynırlarının orada. Bakıyorum ama anlamıyor.
Ponçik. Canım .Ponçik sesleniyorum.
Valla da geliyor…
Zıplaya zıplaya . Çok komik inanamazsınız.
Bu sevimli şey.
Cadde boyunca tespih tanesi gibi sıralı araçlarının birinin altından giriyor, birinden çıkıyor. Diğerine giriyor ve yanıma ulaşıyor.
Poşeti koymama fırsat vermiyor ki. Bir ayağımın üstünde. Bir kapı önünde.
Neyse yemeğe başlıyor.
Allah’ım nasıl acıkmış canım yaw.
Nasıl…
Ah ! Kim biz çaresizken el uzatır. Ailemizden başka.
Daha doğrusu hangi insan hangisine?
Kim gerçekten yardımcı, kim gerçekten seviyor.
Ponçik silip süpürüyor maşaAllah.
Minicik dişleri ile neredeyse poşetide yiyecek.
Elimide. Ayağımıda.
Zıplıyor yeni doğmuş tay gibi.
Aaa bu arada tayları ama en çok atları severim.
Nasıl asil hayvandır onlar.
Neyse bu güzel,şirin,mahsun varlık
Bana güç ve sevgi veriyor
Kan veriyor
Can katıyor ruhuma
Yorgun kalmış bedenime
Çocukluğumu anımsatıyor
Ona bakarken, o zıplarken kendimi gördüm.
Öyle tasavvur etmek istedim belkide.
Renk verdi bana
Sevinç mutluluk huzur belki de
Renklere ihtiyacımız var elbet.
Beyaz gri fark etmez
Güzeli görebilen her göz muhakkak renkleri
Hatta biraz şanslıysa gökkuşağını da bulacaktır…
Sağol Ponçik…
Çok yaşa !

Hiç yorum yok: