Hürriyet

11 Temmuz 2011 Pazartesi

İKİ GÖZÜM...

Galatasaray Kulübü Başkanı Sn. Ünal Aysal açıklama yapıyor :

"Biz ezeli ve ebedi rakibimizin bu işten en az hasarla çıkması için elimizden geleni yapıyoruz. Aynı duruma biz düşseydik davul-zurna ile karşılayanlar olur muydu? Elbette. Ama biz aristokrat topluluğuz ve böyle bir durumda menfaat peşinde koşmayız".

Yıl 1931 Akşam Gazetesinde takma adla yazdığı bir yazı ile Nazım Hikmet şöyle diyor :

“-Fenerli misin kardeşim?
-Eyvallah Fenerdeniz..
-Galatasaraylımısın monşer?
-Naturelman!..

-Ben, iki gözüm ne "Eyvallah" Fenerdenim, ne de "Naturelman" Galatasaray'dan...
Ne yalan söyleyeyim kardeşim, Taksim Stadyumunun eşiğini geçmemişim hani!.. Kumar oynamam, at yarışına meraklı değilim, horoz dövüşünden anlamam! İster sinema olsun ister atletizm, yıldızların tercüme-i halini ezbere bilmem, anacığım...
Bütün bu işlerin cahiliyim ama, bu son günlerde kanım biraz Fenerlilere kaynıyor gibi... Galatasaray'ı alt etmişler, diye degil alimallah!..
Bilakis be iki gözüm.. Bu işe biraz kızıyorum bile! Demokrasiya devrinde her sene Fener'in şampiyon olması doğru mu ya? Hem sonra efendim, mağluba yardım şanımızdandır. Malum a! Fener'e kanımın kaynamaya başlaması başka sebepten...

Son yaptığım içtimai, felsefi, harsi, kozmografi tatkikat neticesinde anladım ki Fener, Istanbul, Kadıköy filan semtlerinin mümessilidir.. Galatasaray Beyoğlu, Şişli semtlerinde taraftar sahibidir. Fener'in kaptanı Sirkeci'de dükkan açmış, Galatasaray'ın ki Beyoglu'nda.

Ben iki gözüm spordan anlamam ama, şimdi neden Fener'in taraftarı, Galatasaray'ın balosu, müsameresi çoktur bunu anladım işte.
Sporda da olsa,halka dayanalım vatandaşlar!..
Halka kapılarımızı geniş açalım iki gözüm!..

Nazım Hikmet.

Peki en büyük ne der ?
“Ben Sporcunun zeki çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.”

Zekiler, suçluları topladı.
Suçluların suçları henüz ispat edilmemişken bir an da en ahlaksız yapıldı.
Sonra onları yargılanmak üzere bir yerlere attılar. Attıkları yerde taraftar duygusal halini dökmeye çalışırken, ligin ikinci olan ve kıl payı şampiyonluğu kaçıran takımı o yere yığılıyor ve saldırıyor hala kupa bizim hakkımız diyor akşam, sabah kendi başkanlarının da alınacağından habersiz saldırıyor.
Onlara müdahale ediliyor, sonra mağdur taraftar yürüyüşe geçince sporun son kısmı çevik kuvvet biber gazı ile yetişiyor.

Tüm bu söylemler tarihin sayfalarında, şu ana kadar yazılmış ve halihazırda yazılacaklar gibi.

Ancak gelin görün ki;

Bu ülkede köyün bir yerinde keşfedilip hocası tarafından yetiştirilen, sonra kocası olduğu için yerilen rüzgar kızın önünü kesen bir millet var.

Dahası da var kısa geçersek;

-Atletizm, Sırıkla Atlama antrenörü masaj yaptığı sporcusuna taciz ile suçlanıyor.

-Voleybol, Isparta Gençlik ve Spor Müdürlüğü antrenörü cinsel tacizde bulunuyor.
Bulunduğu sporcu kızın yaşı o sene 13 ( on üç ).

-Hentbol, Federasyon Başkanı Milli sporcumuza “ iyi geceler canım, bana gel demeni bekliyorum” diye mesaj yolluyor. Sonra iş Başkanın açıklaması ile son buluyor.
“ Yıpratılmak isteniyorum”.

Bunlar sadece senelerden bir özet üstelikte hepsi sadece 2008 yılı.
Ötesini siz düşünün.
Basına yansıtılmayanı da tabi.

Görüyorsunuz istenildiği zaman basın nasıl işliyor.
Ya da nasıl işletilmiyor.

Bir de bu işin diğer yüzü var.

YGS,LGS şimdi de en son futbol menajerlik sınav soruları da satılmış.

Seçim sandıklarında da yıllarca benzer durumları yaşamdık mı? Peki.

Şimdi hangi ahlakı, hangi sporu, hangi dürüstlüğü.

Tartışalım ?

Daha tartışmadan, bir şeylere inanacak bir sığınağımız olsun.

Yıl 1931
Rahmetli büyük adam Nazım Hikmet ne diyor ?

“Sporda da olsa,halka dayanalım vatandaşlar!..
Halka kapılarımızı geniş açalım iki gözüm!..”


Hangi tarafa yüzünü dönsen
Adaletsizlik.
Eşitsizlik.
Hukuksuzluk.

Şimdi biz neye inanalım?

Eğer, halka kapını kaparsan
Halkı özellikle sevgisi ölçülemeyecek değerde taraftarı olan bir topluluğu üzersen, fena üzülürsün.

Halk yanlış yaptığı gibi, gün gelir eninde sonunda doğruyu bulur.
Su da yolunu bulur.

Hiç yorum yok: