Hürriyet

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Yeşil Üzümüm...

Neyi?
Hangi kelimelere sığıştırayım
Olmuyor ki…
Yeşil Üzümüm.

Ben, seni avuçlarıma almak
Yeşil yeşil
İçinde hare hare
Oluşan gözlerin gibi çekirdeklerine bakmak istiyorum.

Anlat istiyorum.
Dinlemek istiyorum
Salt seni
Anlat istiyorum
Tüm hikâyeyi.

Yeşillikler içerisinde ki yeşil üzümüm.
Çaresiz ve imkânsız bir tarlanın, beklenmedik hasadı
Yeşil üzümüm…

Anlat istiyorum,
Toprağını
Yağmurunu
Gözyaşını
Acını da mutluluğunu da duymak istiyorum.

Asma kökleri derine giden bitkidir, bu yüzden yumuşak dokulu toprakları sever.
Ondan belki söylediklerini daha bir anlamlı
Haklısın belki de bu topraklar, güçlü ve özel bir bağ oluşturacak.

Biliyor musun,
Bakımına göre asmanın ömrü 40 yılın üzerini bulur.
Bir bağ yeri; nasıl hiç işlenmemiş bir toprak üzerinde olmalıysa yahut eski bir bağ alanı ise biraz dinlendirdikten sonra bol yeşillikle gübrelenmelidir ya.
Tarladaki tüm çakıllar, tüm gitmesi gerekenler gitmiş de beklemede gibi şimdi.
İnsan ömrü gibi; yorulmuş yorulmuş da ağacının gölgesine sığınmış gibi.
Burada huzuru bulmuş gibi.

Beklenmeyen beklemeler neyi getirir tarlalara?

Ondan dolayı mı bu sessizlik?
Bilmiyorum.
Hiç bilmiyorum.

Bu güzel tarlaya bir dikim yaptım.
İki kürek kadar açtım çukuru;
Yağmuru, bereketi ve sevgiyi doldurması için dilek tuttum.
Ve beklemeye geçti tarla, yeşil üzümüm için.

Şimdi ben,
Sadece
Öylece, sessizce
Dinlemek istiyorum,
Anlat istiyorum.

Sessizlikte, sesinin tınısı kadar güçlü duygularımla
Anlat istiyorum
Çaresiz ve imkânsız bir tarlanın, beklenmedik hasadı mı sın?
Yeşil üzümüm.

Yoksa gerçekten ekilen gibi güçlü ve özel bir bağ mısın?
Anlat istiyorum
Dinlemek istiyorum
Salt seni
Anlat ne varsa, bana içinden gelen
Söyle istiyorum…

Her ne olursa olsun,
Değişmeyecek,

İçimde,

Sen, yalnız benim yeşil üzümüm.

Hiç yorum yok: