Hürriyet

1 Ocak 2011 Cumartesi

Değişen Dünya

Depdeğişen bir dünyaya herkes hazır mı

Evet,değişen yenilenen mi yoksa kendi ekseninde dönen bir gelecek mi bunu bilmiyoruz.
Sadece yaşadıktan sonra tecrübe kazanıyoruz.

Uzun zamandır etrafı inceliyorum.
Kendi hayatıma ve etrafımdakilerin hayatlarına mikroskop tutuyorum.
Hengame arasında çoğu insan ayrıntıları kaçırıyor.
Günler birbirini kovalar,bizler faturalarımız için koşuştururken.
Hızla akan bir çağlayan misali önüne bentlerde konamıyor.
Yaşayacaksın deniyor sadece.

Bana inanmıyorsanız, iki sokak ötenizde duran dükkanlara bakıverin bir ve yaklaşık üç yada dört ay sonra yeniden bakın yerinde ne var.
Dikkatlice apartmanınıza sonra sokağınıza göz gezdirin bakalım tanıdık kaç yüz bulacaksınız.
Çünkü herkes taşınıyor.
Bazen insan olaylar karşısında tepkisizlik durumuna düştüğünde,acı içinde ise mesela bangır bangır müzik dinliyor.Sevinçli ise yine aynı şekilde dinliyor.Para kaybettiyse aynı,kazandıysa aynı.Aşık olursa aynı tepki ayrılırsa aynı tepki.
Bunun insan psikolojisinde ki yeri tam neresidir bilemiyorum bunun eğitimini almadım, ancak okuduklarımdan savaş zamanlarında insanın belki de olaylara karşı sinme politikası.

Etrafınızda dikkat ediyor musunuz hiç artık şikayet eden insanlar da kalmadı,bu yaşanan kültür çöküşünün,derin eğitimsizliğin,yoğun göçün etkisini koklaya koklaya sinmiş durumdalar.

Kaynıyoruz,atılmış olduğumuz kazanlar içerisinde
Bitmiş bir senenin son havadisini dinlerken kafamın içerisinde gezinen cümleler bunlar.
Çocukluğumun siyah beyaz ekranında garip dansları ile dikkatimi çeken, yaptıkları müzik ile beni dans ettiren bana hep değişik sıra dışı gelmiş olan grubun solistinin Rusya da ki konser sonrası İtalya ya geçmek için gece kaldığı otelde hayatını kaybettiği haberiydi.
Olur mu onlar nasıl gider?
Daha dün değil miydi ilkokul çağında akşam televizyonda “bye bye daddy cool” çalan ve o ilginç danslar ile bizi coşturan.
Daha dün değil miydi kulaklarımızda “ra ra rasputin” diye söylenen.
Ve ilk gençlik yıllarımıza geçişte söylenen ve bize İngilizce ye geçişte sevgili Ümit Besen den önce yardımcı olan.
One way ticket to the blues-Yani; “Maviliklere doğru tek yönlü bir bilet”
One way ticket
One way ticket
Ohhh ohhhhh….

Bizim çocukluğumuza, ilk sivilceli çağlarımıza denk düşenlerden biriydi bunlarda
Onun solisti ve altmış bir yaşındaydı henüz Bobby Farrel mekanın nur olsun,ne denir ki

Yani değişiyor,bitiyor gelişiyor mu bu tartışılır
Savaş sonrası gibi yaşıyoruz hatta bir ekonomik savaş patladı patlayacak gibi.
Bizden öncekilerin değişik şekilde yaşadıklarını şimdi hissedebilenler daha çok anlıyor.
Bobby Farrel de bizim dönemim çağrışımıydı ama iz bıraktı.

Peki, bizler
Boş mu gelip geçiyoruz ömür treninden
Makinistçi tanıdık mı ya yanında ki yolcu
Kaç kompartıman da durdu yüreğin.
Ve bilmeden önünde daha kaç siren sesi var, akıyorsun yolculuklara.
Değişen dünyaya hazır ol ya da olma
Sen de değişiyorsun bu vagonda.
http://video.mynet.com/orhan_aydin_8683/boney-m-rasputin/783030/
http://video.mynet.com/borissk/BONEY-M-One-Way-Ticket/322287/

Hiç yorum yok: