Hürriyet

7 Şubat 2011 Pazartesi

SEVGİ Günü...

Ne güzel bir tesadüf.

Hani tüketim dünyasının biz tüketenlere sunduğu sayılı günlerden biri olan “Sevgililer Günü”nden bahsediyorum.

Nasıl yani bana katılmıyor musunuz?
Siz bilirsiniz ancak biraz öyle.

Zoraki yapılan işler bana saçma gelmiştir.
Biri bir trene biniyor diye,o trene binmek zorunda değilim ki.İstersem binerim.Belki daha farklı bir ulaşım aracı bulurum.Kim bilir?

Babalar Günü
Anneler Günü
Öğretmenler Günü
Vesaire vesaire...

Bunlar göstermelik oluyor,yani biraz toplumun haldır haldır çağlayanında sizde onlardan farksız çağlıyorsunuz işte.

Oysa “ sevgi”sadece bir güne sığdırılabilecek bir olgu mu?

Sevgi hem küçük hem kocaman bir şey.
Verdiğin kadar büyük aldığın kadar küçük belki de.

Tesadüf de şu
Bu yıl 14 şubat aynı zaman da Kandil efendim.

Yani acaba dünyanın bir yerlerinde büyük güçler bir hasta ülkenin yarasına derman olur mu bu gün hiç değilse.
Yahut o mahallede ki cazgır teyze insafa gelip,sokakta ki yavru kedilere yemek verir mi?
Siz, küs olduğunuz bir dostunuzla tekrar merhabalaşabilirmisiniz?

Kendine gülerek uyanabilirmisiniz bu sabah.
Veya ayna da ;

“Seni seviyorum” tüm hatalarınla, tüm günah ve sevaplarınla diyebilirmisiniz?

Toplu taşıma aracı kullanıyorsanız, o gün birine koltuğunuzu bırakabilrmisiniz mesela.
Ve sokakta o köşe de sessizce mendil satan o kadına usulca yanaşıp,çaktırmadan ve onu kırmadan bir simit-ayran verebilirmisiniz?

Yoksa;
Allı pullu,hadi diğerlerinin deyimi ile söyleyeyim janjanlı süslerle bezenmiş çikolata mı almak istiyorsunuz birilerine.
Haliyle onunla vakit geçireceğiniz için ailenize zaman ayırmanız imkansız.
Zaten çok çalışıyorsunuz değil mi?
Bayramlar gibi tıpkı bir telefon edersiniz,geçersiniz.

Geçip giden trenler....

Biliyor musun tecrübe ile sabit bir daha o istasyona, hiç mi hiç uğramıyor.

Ve biliyor musun belki de, iki gün sonra en yakınını görememe ihtimalin yüzde 50 yüzde 50.

Seni görme ihtimali yüzde 50 yüzde 50.

Ya dost!

Sevgi deyip geçme
Sevmek, ama gerçekten sevmek emek ister.
Sabır ister.
Sevgi her ağza yakışmaz
Her gönüle zaten konmaz.

Sevgi verdiğin ister dostta.
İster arkadaş da
İster yaren de
Kimde düştüyse nurun, o sonsuza kadar yanacak şekilde ışık kümesi ol.
Nurunun engin sevgisi senden çıkıp, evrende dört dönsün ki bir gün gitsen de hep güzel hatırlan.

Yapmacıksız...
Katıksız...
Ve Saf.

Rahmetli Babacığımın dediği gibi ;
“Cam gibi ol.
İçin dışım bir…”
Ve gün olur ki; camın ışıkları sana en güzel yansıması ile dönecektir.

Dünya ya sonsuz ve hiç bitmeyen sevgi olsun.
Ucundan bana da dokunsun.

Hiç yorum yok: