Hürriyet

11 Şubat 2011 Cuma

İtalya Sevdam...

Yağmurlu bir akşam üstü
İtalya’da olmak.

Şimdi vizyona girecek yeni filmin fragmanını (Sinyora Enrica ile İtalyan olmak) izlerken aklıma düştü yine.
Ne güzel birkaç gündü.
Umarım her giden; biz gidenler, en az benim kadar keyif alır.

Neden bu İtalya saplantım bilmiyorum.
Artık saplantımı,takıntımı her neyse.
Tamamı ile bitmedi daha birkaç şehri var ancak oraya basmak bile ayrı keyifti.
Tüm olumsuzluklara rağmen,ben onları hiç aklıma getirmiyorum.
İşte tipik bir gözü kapalı aşk hali.

Her kısa günü uzun yapan ruh hali.
Şimdi filmin fragmanında kendimi görüm bir an.
“Sono… Sono diyen bir Türko”
Allah dan yakınımda olanlar çok çok iyi insanlardı da sadece gülümsediler bana,artık içlerinden deli mi dediler bilemiyorum açıkcası. Dedilerse de canları sağolsun. Ben böyleyim,heyecanlandım mı bitmiştir. Mutluyum o an ötesi yok.

Nasıl gitmişim,
Hangi arada becermişim.
İnanılmaz ama iyi ki gitmişim.
Hala beni heyecanlandırıyor İtalya ismi.
Çocukken sevdiklerime bakıyorum, hep İtalya ya çıkıyor
Menekşeler için, Florensa’ya derler Menekşe şehri diye.

Mesela çocukken, tamam şarkılarından ama ilk popüler aşkım babamdan sonra Frank Sinatra’ydı .
İtalyan göçmeni Amerikalı.
Büyüyünce Michael Platini’ye ki; Fransız Milli Takım oyuncusuydu ondan hoşlandım.
İtalyan kökenli.
Sonra Rambo girdi hayatıma oda İtalyan.
Çocukken mandolin çalmak istemiştim olmadı, sanırım o da köken İtalyan.

İtalyan yemeklerini severim.
Pilav dan önce Makarna derim misal.

Akdenizi severim. En az Ege kadar.
Bu ne güzel kadın dediğimde henüz ortaokuldaydım,
Sofia Loren ile tanıştığımızda
Kendi çapımda,dans hayatına başlamama sebep olan kadın da bir İtalyan dı.
Rafaella Carla, o ne güzel şovlardı.
Ardından Monica Belluci geldi. O ne güzel kadındı.

Ve müzikler…
Toto Cutugno…Sono İtaliano…
Andrea Bocelli, Melodrama
Alessandro Safina, Luna
Böyle güzel bakan adam var mı?Ve aynı zamanda şarkı söyleyen.
Ve de güzel gülen.

İtalyan Kültür Merkezi.
Çok güzel konuşma hayalleri; fasa fiso olmuyor, orada olmayınca olmuyor ama çok zevkliydi.
Çok keyifli ayrı.

Her şekilde İtalya çekiyor işte.
Makarna’dan baharatına…
Zeytinyağından kekiğine…
Ve şarabına
Yağmurlu bir Firenze sabahından;
Soğuk bir hava da Venedik de gondoluna kadar,
Her şeyiyle çekiyor.

Bir filmin fragmanını izledim.
Döndüm başa yine.

Bir an evvel film gelsin istiyorum, filmin bir karesinde yağmurlu bir akşam eve girmeye çalışırken;
Gülümsedim şimdi yok yere…
Tir tit titreyip ama bundan keyif alan kendim geldim aklıma.
Ne olacak benim bu İtalya sevdam a dostlar !

Senarist,Yönetmen TÜRK
Başroller Dünyaca Ünlü Claudia Cardinale
Fahriye Evcen ve İsmail Hacıoğlu
Fragmandan çok birşey anlaşılmaz ama güzel bir yapıma benziyor.
Bekliyorum sabırsızlıkla...

Hiç yorum yok: