Hürriyet

15 Haziran 2011 Çarşamba

Fişledim Seni...

Eskiden, “ayıp” diye bir cümle vardı.
Hatta “edep” ve “ar” kelimeleri de vardı, hayatlarımızda.
Yani…Utanma duygusu.

Çok değil, milenyumu biraz geçeli,
Tüm edepsizliklerin; normal sayıldığı.
Birbirini yakın, uzak tanımayan insanların sözde; sevgi, dostluk, arkadaşlık, birliktelik adına toplantıya çağrıldığı malum “ facebook” yani benim tabirim ile yeni “feyz kitaplığına”.
Bir kere adım attınız mı; misal kocasını kıskanan etiketliyor. Yani olur ya bir gün bir yerde buluşursunuz neme lazım bilelim.Haberimiz olsun. Veya yıllardır sizi kıskanan yahut örnek alan; hemen etiketliyor ki dakika dakika ne yaptığınızı, ne giydiğinizi, ne içtiğinizi en son kiminle nerede beraber olduğunuzu bilebilsin. Herkes birbirini etiketliyor. Her an ne yaptığını cümle alem bilmek istiyor, işin garip tarafı buna hakkı olduğuna inanıyor. Nasıl olsa B B G, Bizi Biri Gözetliyor gibi sansasyonel ve toplum aşağılayıcı programları reytingleri tavan yaptığını ifşa ederek önümüze sunmadılar mı? Herkes, çoğunluk diyelim seve seve izlemedi mi, elalemin ne yaptığını. Gözetlemek, yasak her zaman tatlıdır çünkü. Dedikodu ondan tatlı.
Çekiştir…Çekiştir …Daha da kültürleş anam.
Eğer bir dostun yada dostlarınla güzel bir akşam yemeği yedin ve içlerinden biri bu güzelliği ölümsüzleştirmek istedi, hemen fotoğraf karesine sığdırıverdi. Hemen biri : Feyz Kitabına ekle diyiverdi. Üstüne baskı geldi. Üye değilse ne kültürsüzdü. Üstüne üye olup da eklemiyorsa ne banel di. Allah aşkına hangi dünya da yaşıyordu. Paylaşmalıydık her şeyi.

Biz, işte insan olarak burada unuttuk neyi paylaşacağımızı.
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu.
Neyin özel ve neyin farkına varmadan birilerini yarayabileceğini.
Balıklama daldık mı bir başka hayata, orası bizimdi. Gerisi teferruat…

Oysa ki temiz insanlar, tertemiz bir sayfa açıyorlardı kendilerine. Her ne olursa, temiz kalabilmek adına.

Şimdi bu sabah ki taze haberi paylaşmak istiyorum :
İşin hangi boyutlarda olduğunu idrak etmenizi sağlayabilmek için.( Kaynak Bilgisi Hürriyet Gazetesi)
“Cumhuriyet Gazetesi Alican Uludağ’ın haber bilgisine göre; 30.000 nüfuslu Giresun ilemizin ,Tirebolu Kaymakamlığı ilçe bazında okumakta olan ve yardıma muhtaç çocuklara yardım yapılmasına karar veriyor.İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’de yoksul çocukların bir listesini hazırlıyor.Sonra ne oluyorsa oluyor Müdürlük, para yardımında bulunan bu çocukları internet sitesinden açıklıyor.
Deşifre şöyle böyle değil…
-Çocukların adları
-Kimlik Numaraları
-Anne ve Baba ismi
-Ve tabi ki sınıfı.

Sonra ne oluyor biliyor musunuz. Milli Eğitim Müdürü, Ali ŞANLI “ Bir yanlışlık olmuş!” diyor…”

Bu kadar BASİT…
Bu çocukların şuurlarında açılan “eziklik”duygusunu yaşamları boyunca nasıl silebilecekler bir kez, bir an için düşündünüz mü? İnsan hayatı bu kadar mı ucuz ! Ve değersiz.
Ülkemizde oluşan bu rezalet bununla da sınırlı değil üstelik; Samsun’da benzer vaka olmuştu Nisan ayında.
“Kutlu Doğum Haftası” sebebiyle yardıma muhtaç çocuklara yardım düşünüldü. Sonra bir liste oluşturuldu.Milli Eğitim bir çalışma yapıp 468 öğrenci belirledi. Sonra ne olduysa oldu; Müftülüğe gidecek liste, İlçe Milli Eğitim görevlileri tarafından resmi internet sitesinde yayınladı.
Yardım toplu fotoğraflarla showa dönüştü sonra içinden çıkılmaz bir hale dönüştü.


Şimdi,
Anlatabildim mi.
Hayatlarımız nasıl başkalarının elinde oyuncak.

Haddine olmadan, fütursuzca sormadan senin mahremiyetine girmeyi hak görenler…
Bit pazarı gibi kokuşmuş bu zihniyet penceresinden, ülkemizde yanı başımızda olan bu vahim tablo karşısına gıklarını çıkaramıyorlar.
Susuyorlar, gelecek olunca söz konusu.
Çünkü bilmiyorlar.
Onlar bencil ve sadece yarattıkları sanal dünya da yaşıyorlar.
Ve özellerimizle biz çağırmadan dans ediyorlar. Bunun adı da modernizm!
İlericilik…
Yeni vizyon bu.

Hadi canım sizde !…

Bir göbek taşı ortada.
Biri biriyle
Öbürü bir hafta sonra öbürü ile.
Videolar, fotoğraflar ve paylaşımlar…
Adı medeniyet.Düştün mü pençesine vay haline.
Ne var ise ortada.
ÇIRILÇIPLAK…
Ya seve seve…
Ya bile bile…

Hiç yorum yok: