Hürriyet

17 Haziran 2011 Cuma

Bu Sabah Gülümseyerek Uyandım Zenginliğime...

Bu sabah erken kalktım.
Şöyle bir gülümseyerek uyandım
Sanırım 07:30 sularıydı, çöp arabasının sesi duyuluyordu.
Takur tukur.
El arabasına dolduruyordu görevli dünde kalanları.

Gülümsedim, tarifi tuhaf bir mutlulukla.
Seviyorum bu kalkışları.
Etrafımda ki çoğunluğu, en büyük 1988 doğumlu iş arkadaşlarımın bana danışmaları, hatta en özellerini benimle paylaşmaları.
Kimi bugün erkek arkadaşını ailesi ile tanıştıracak
Kimi kimse onu götürmüyormuş sen ben anlarsın gel beraber sen beni götür içelim diyor.
Kimi ailesi ile sorunlarını anlatıyor.

Yaşama bakıyorsun, kendi geçtiğin tünele
Bir abla olup çıkmışsın.
Aslında bir kaya parçası üzerinde o derin okyanusu izler gibisin şimdi.
Huzurlu ve mutlu…
İşte en büyük zenginlik.
İnsanların, doğanın ve yaşayan her canlının varlığına olumlu bir şeyler katabilmek.

Gülümsedim
Gün hareketlenmeye başlayacak birazdan
Komşular kızıyorlarmış asamadık bayrağı kocaman ya gölge oluyormuş.
Bende uyanır uyanmaz hazır beşi bir yerde yapmışız dün akşam.
Basketbol da da ispat etmişiz kendimizi
Topladım o apartman bayrağımı
İğneledim, ekledim, katladım ve sonunda astım.
Şimdi serçelerim birazdan konacak camıma” günaydın” diyecek ilk bana.
Ve simitçi geçecek
Çayım demlenirken
İşte en büyük zenginlik
Altında en lüks araba, elinde tonla paran olsa bunları hissedemiyorsan zaten çok fakirsin arkadaş.
Boşa yer kaplama dünyada.

Gülümsedim, bugün
Çünkü uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımın da arkadaşlarını da topladım.
Bugün doğum günü. Haberi yok sürpriz yapacağız.
Onun Tango Dersi verdiği mekana baskın yapacağız.

Hayat güzel
Elini hak edene verdikten sonra daha da güzel olacak.

Mutlu sabahlara
Hep gülümseyerek…

Hiç yorum yok: