Hürriyet

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Sevgilim...

Ah, sevgilim…

Hüküm giymiş gecelerin nakaratı gibi
Yüreğimin sorgusuz sana seslenişi.
Kaç göz kırpışı
Kaç asırlık bir limandır, şu yalnızlığım…

Kıyıda çırpınan bir balığın, tekrar bir sebeple hayata dönmesi gibi
Sana bakmak.

Sen, içimdeki tutsaklığın prangalarını çözen;
Sen, gecelerimin yıldızı.
Sen, günümün ışığı.
Hiçbir şey söylemeden, bana bakışın gibi
Sana dönüyor yeniden düşlerim.
Hiçbir söze gerek yok, anlatmaya şimdiye kadar ki hikayeyi.

Sen, beni anlıyorsun
Sen, beni dinliyorsun
Sen,
Sen, beni seviyorsun…

O gün, söylemeye çalıştığın an anladım.
Yaşadığım en güzel, en anlamlı “an”dı.
İstedim,
Beni sevebilme ihtimalini…

Sen, olgunsun
Sen, kıymet biliyorsun
Sen…
Sana bir şeyler yüklemek istemiyorum
Sadece inanmak istiyorum.

Anahtar sende
Duvarlar yıkıldı,
O mekruh yerde artık çayır çimen var…

Hayat var, sayende.
Sevgi var bizim;
Ellerimizde,
Gözlerimizde,
Yüreklerimizde…

Sonsuza kadar…

Hiç yorum yok: