Hürriyet

1 Mayıs 2011 Pazar

Eski Bir Dost...

Bir Mayıs…

Mayıs Ayı,
Güzellikleri düşlediğimiz
Renkler arzu ettiğimiz
Bir ay
Her ne kadar geçmişte farklı şekillerde tezahür etmiş olsa da bahar güzel.
Onu anlamlı kutlamak daha doğrusu anlamını idrak etmek başka bir güzellik.

Ne Taksim’deyim.
Ne evdeyim.

Yeni isimlendirdiğim.
Anneciğimin ve benim şehrin kalabalığından bir an uzaklaşmak için tercih ettiğimiz minnacık bir park burası.
Bir çeşme yapmışlar buraya.
Ben adını “aşk çeşmesi” koydum.
Sırf suların sesini duymak için ara ara takılır oldum.
Üstelik annemde sattı bugün.
Ne yapalım, aldım elime kağıt helvamı yer bulmakta önce zorlandığım banklardan birinin yanına müsaade isteyerek kıvrılıverdim.
Yanımdaki kadına da ikram ettim ancak o sıkı bir rejimdeymiş.
Tamam, sorun değil ben yerim diye dönerken yanımda ki bankta gazete okuyan ara ara sigara dumanından rahatsız olan hanım ile göz göze geldim.
Bir an zaman geri saydı.
İşte ortaokuldayım.
Birkaç öğretmen düşünceleri ya da eylemleri, biz o zaman tam olarak bilmiyoruz.
Okulda tam bir sessizlik hakim.
O birkaç öğretmen sürüldü.
Onun birkaç arkadaşı ile dimdik duruşlarını hatırlıyorum.
Beyaz önlüğü içerisinde, elinde kitapları…
Sert bir yüz ifadesi.
Hiç dersime girmemiş olması ancak hep o duruşu.
Ablası bizim Türkçe öğretmenimiz.
Kendisinin kardeşi olduğunu söylediği sınıflarda şaşkınlık oluşuyor.
Abla sarışın, kardeşi esmer.
Çok hanım kadınlar…

Yıllar geçmiş.
İlk diyalog
“ Kağıt helva yer misiniz hocam?”
-Sağ olun. Teşekkür ederim. Almayım.

-Hocam. Bir an tereddüt ettim acaba siz misiniz ? Ben, sizde okumadım ancak sizin gidişinizi hatırlıyorum. Hep sizi teneffüslerde görürdüm. Sizin nereye gittiğinizi hep merak ettim.
Neler gelmişti başınıza. O duruşunuz beni etkilemiştir.

*Evet, bir şeyler yaşadık. Sonra yine geldim bu sefer ücretli olarak sonra ….. Lisesi’ne atandım. Oradan da emekli oldum.

-Ablanız nasıl?
Ablam da bende onda Türkçe okuduk.
*Ablam şu an iyi yalnız beyinde pıhtı oluştu bir felç durumu yaşadı ancak artık kendi hayatını yalnız da sürüdürebiliyor.
-Çok geçmiş olsun.
(İçimden diyorum ki bir yandan bu kadın bir mayısta burada olmazdı neden, ikimizde fıskiyelere bakıyoruz şimdi)

Laf lafı açıyor.
Diyor ki :
*Eksiden olsa ben şimdi meydandaydım ancak artık şartlar değişti. Onun için gitmiyorum gerek yok. Eskiden hafta da iki kere önce tiyatro sonra sinema muhakkak bir opera izlerdim.
Şimdi ne kültür merkezi kaldı, ne izlenebilecek güzel bir eser.
Bana hitap etmiyor. Burası daha güzel

Ve bana anlatıyor çoğu muhabire nasip olmayacak güzellikte anılarının bir kısmını.
Hayretleri içerisinde maziye yolculuk yapıyorum.

O da bana hayret ediyor,
Ortaokul birincisi sınıf öğrencisi üstelik onun dersine girmeden bir başka öğretmen hakkında izlenimleri, düşünceleri konusunda.

Hocam, yıllar sonra sizi görmek çok güzel.

*Evet, bizler için en önemli hayatta ki şey.
Hatırlayan bir öğrencimizden üstelik güzel sözler.

-Biz her şey önce ailelerimize borçluyuz. Annem ve babam bana vermeselerdi çeşitli bilgiler ile donatmasalardı veya ben almayı bilmeseydim farkındalığım artmazdı ki. Öylesine yaşar giderdim.

Geri dönüyorum.
O koridordaki halime
Çocuk gözlerime
Bir abla başka bir kardeş başka…İkisi de aynı aileden çıkma.
Biri hayat ile eğlenen neşelenen biri iken. Diğeri herkesten cesur, hep erkekler arasında tek kadın ve güçlü. Ezilenin yanında.

Demek olabiliyor muş.

Yıllar sonra eski bir dost bana güzel şeyler hissettirdi.
Ta o zamanlar da bile gözlemlerimin ne kadar doğru olduğunu.
His meselesi sanırım.

İsmim…. Hocam, sizi görmek çok güzeldi.
Ablanıza da selam.
*Soyadınız neydi ?
Yalnız şöyle daha iyi hatırlar.
Ablamın sınıfına bir ödev veriyor kompozisyon konusu “ köylü milletin efendisidir”
Ablam da babama yazdırıyor, rahmetli babamın kalemi çok güçlüydü.
Oda sınıfta okuyor.
Ablanız ablama “ kim yazdı bunu?” diyor
Ablamda babam diyor.
Ablanız da “ söyle babana çok güzel yazmış yalnız bir daha kendin yazmadan gelme”

Mayıs güzel…
Eski ve yeni dostlar güzel.
Aşk çeşmesi hepsinden güzel…

Bir güzel Pazar.
Tüm pazarlar ve diğer günler gibi
Sevgi dolu.

Hiç yorum yok: