Hürriyet

18 Temmuz 2010 Pazar

Düş Gezgini...


Mavi gök altında,
Hülyası hoş olurmuş rüyaların.
Ekmek elden ,su gölden gibi masalsı düşler üzerine.
Yarını düşünmeden,
Demir atıp ıssız limanlara;
Kimselerin bilmediği,
Göremediği.
Hatta söylemeye cesaret edemediği.
Karpuz kabuğunun yere düşemediği,
Sözleri dillendirirmiş rüzgar.
Bir ılık meltem ki bu içini hem ısıtan hem ferahlatan,
Herkes istemez mi bir gizli adası olsun.
Düşler kursun,
Kumsalda yürüsün doya doya
Yıldızlarla dans etsin
Hülyalar bedava…
Düşler kursun,
Ahşap iskele üstünde
Bir elde üç yudum kalmış kırmızı şarap.
Biri gerçek aşka,sevdaya.
Biri mutluluğa.
Biri sağlığa.
Düşler kursun,
Düşünemeden geçen yıllarına inat
Gülümseyerek bağdaş kursun sahilde ve avuçlarında ince kum taneleri.
Al şimdi burundan nefesi
Al, al bir daha
Ohh…
Düşler kurmak bedava…
Bir tufan, yahut tsunami vurmadıkça
Hayat güzel aslında
Yaşamak güzel
Yudum yudum günü yaşamak da güzel…
Düşler kurmak bedava.

Hiç yorum yok: