Hürriyet

24 Ekim 2010 Pazar

Yıldızlar...

Evlilik çağına gelmiş bir kızın, ilk çıkan çeyizindeki dantel örtüsü gibidir aşk.
Özene bözene yayarsın…
Kırılsın,buruşsun, üstüne çay dökülmesin istersin.
Korursun.
Bir gece melteminde sessizce esen ılık rüzgar gibidir aşk.
Derine alamadığın ama nefesinle tüm içine soktuğun.
Şu anda nağmeler iniyor romantik gönlüme,
“Yıldızların altında.
Gözlerim kapansa da yıldızların altında”
Ne güzel yazmışlar sözleri.
Aşk da yıldız gibidir
Hep parlasın istersin,
Yıldızlara bakmak ne güzeldir.
Severim çokça yıldızları…
Dolu dolu güçlü durular ama hepsi aslında yalnızdırlar.
Sessizce dururlar uzakta.
Etrafa ışık verirler, ve sadece kendilerine ortaçağdan kalma bir kandil gibi…
Yıldızlar kayarken acı duyarlar mı acaba?
Yada bize mi öyle gelir? Mutlu mudurlar göklerde…
İnsan erişemediğine, erişemeyeceğine inandığı için mi ona öylece bakar durur…
Simsiyah göklerin aydınlık çehreleri yıldızlar,
İstisnasız hiç terk etmezler gökyüzünü.
Ne dolunaya aldırır.
Ne birkaç saat sonra doğacak güneşe.
Yıldızlar hep parlar
Yıldızlar hep ışıldar,
Sevmeyi bilen yürekler kadar.
Ümit yansıtır yıldızlar,
Umut verir, gözlerini ona çevirenlere…
Kayıp, gitmeyen güzel yıldızlar.
Bu gece de tüm güzel yürekler için ışıldayın.
Sen de benim yıldızım ol.
İster gökte parla
İster denizde çıkan
Ya da kolye de ki gibi taşlı.
En güzeli bayrağım da ki gibi hür ve güçlü.

Hiç yorum yok: