Hürriyet

8 Ekim 2010 Cuma

KEDİ GİBİ NANKÖR...

İnsan karşısındakini aptal zanneder bazen,
Sustuğundan mıdır.
Yoksa, her şeyi bildiğini bilmediğinden mi
Ne büyük gaflettir kişinin yanılgısı,
Bir ses arasında, başka sese kayar insanoğlu.
Tatlı, hoş
Ve boş…
Çünkü, öyle seslerden geçmiştir ki ne duyarsa duysun boş.
Aldatmaca
Bile bile gider…
Bile bile.
Ve sanır ki…
İnsanoğlu nankördür. Çok doğru kedilere laf yok.
Onların dilleri pütürlü,
İnsanın kalbi.
Kedi sahipleri de öyle değil mi,
Tutsak etmişler bir hayvanı.
Yazık ya yavru sokakta kalmış ,ya gariban
Besle.
Karşılığında biraz elinde oyalansın,
Kucağında yuvarlansın…
Bir dostum öyle demişti her şeyin karşılığı var, şu dünya da
Her şeyin bedeli de var.
Yok, canım demiştim olur mu hiç.
Her şey sevgi dışında.
Sevginin, gerçek aşkın bedeli olur mu hiç.
Saçma.
O koşulsuz olur,
Zaten koşulsuz ise gerçektir.
Hala aynı şeyi söylüyorum.
O dostumun dediği gibi maalesef ben hiç değişmeyenlerdenim.
Kedi gibi bir yere sığıntı olanlar da bedel ödüyorlar,
Tüylerini döküyorlar oraya buraya.
Bugün okşama, yarın küfür.
Dünya böyle ben söylemiyorum, tarih hep aynı nakaratlar üzerine…
Gez, gül şimdi gönlünü eyle.
Viran olmuş şehirde kimden, kime ne…
Gönül, gerçek güzelliği anlayamadıysa hiç anlamasın zaten.
Pas pas olsun, kedi gibi sırnaşa sırnaşa…

Hiç yorum yok: