Hürriyet

16 Ekim 2010 Cumartesi

Hemen Başlamalı...

Unutmuş gibi sözlerim...
Unutmuş gibi gözlerim...
Sanki hiçbir şey yaşamamış,
Hiçbir şey bilmiyor gibi beynim.
Sıradan,rütun,olağan.
Nasıl başlamak lazım yeniden,
Tencere alıp soğanları doğrayıp pembeleşinceye kadar kavurmak,
Hiç yemek yapmamış gibi günlerim.
Ne yemek yemek, ne yapmak istememek…
Sonunda unutturuyormuş bildiklerini.
Ben değilim sanki Belgrad da sabahın beşinde koşmaya giden.
Boğaz köprüsünde koşan.
Günlerce dans etse yorulmaz
Canlı,dinamik
Kaç kez dinledim başkalarını
Şimdi aynalar bile küs
Hangisi ihtiyaç ise o ütülenecek bugün de
Gülümseyerek uyanmıyor bu dudaklar,
Sevgi
Sözcüğü dışında unutulmuş tüm yaşananlar…
Kötü yaşadıklarımı delete ettim,
Sıfırdan başlamak için aynı kız çocuğunu arıyorum
Oysa babası da göçüp gitmiş
Ama miras bırakmış yüreğine
Her derdine ve her mutluluğuna
Huzur konma sırasıdır bu mekanlara
Yavaş yavaş usul usul damarlara zerk etmelidir mutluluk
Ve bu artık olmalıdır.
Kaldıramayınca gönül ağır geldiklerini beyninden otomatik silermiş
Hatırlamıyorum o yüzden
Dün de ne kaldı.
Hatırlamak da istemiyorum
Bana ne kaldı.
Huzur konma sırasıdır serçe yüreğime
Yavaş yavaş usul usul damarlara zerk etmelidir mutluluk
Ve bu artık olmalıdır.
Mutluyum,mutlusun,mutlular üçlemesi değil
Mutluyum hem de çok olmalıdır.
Ve bu artık olmalıdır.

Hiç yorum yok: