Hürriyet

27 Eylül 2010 Pazartesi

Gökkuşağı

Ankara
Ankara…
Seni görmek ister her bahtı kara,
Senden yardım umar her düşen dara…

Böyle bir şarkı vardı biz çocukken.
O zaman bile sorgulardım neden dara düşen oraya koşmak ister?
Veya neden her bahtı kara Sarıyer’deki telli babaya değil de oraya gitmek ister?
O zaman da şimdi de yanıt hiç değişmedi.

O
Bu
Şu sebeple her yaşanırsa yaşansın; birlik ve beraberliğin gösterisi yapılan tek alan kaldı için mi?
Yoksa her ne konuda derdimiz ya da sevinçlerimiz olsa da oraya vardığımızda tam aslanlı yol da içimiz burkulduğu ve dayanamayıp göz yaşlarımızı koy verdiğimiz için mi?
Bir adam desem yazık olur
Bir yüce varlık orada durur fizikken değil ama orada adının bile geçiyor olması başka bir farklı kılar.
Aşık olursunuz böyle adama.
Zihnine,yüceliğine ve insanlığına. Duygusallaığına.
Şimdi bizim ufaklık yeğen okumak için artık angaralı olduğu için ve geçen dönem kayıt işlemleri zamanında yetişemediğimden bu sefer eşyaları taşımaya bende gittim.
Bildiğiniz çeyiz düzme işlemi.
Yani sanki everiyor da kız tarafı eşyaları getiriyor.
Sabah çıkarsın 04:30 da İstanbul’dan yola.
Anane,anne,baba eh birde arkada kıkırdayan teyze ve yeğen.
Açmışlar sabahın beşinde Yunan adasına gitti ya ağabeyler Zorba çalıyorlar
Aman abim bu ne yaw kapatın sabah sabah daha zaten kusmuşum ben bu şarkılardan
-Eh ne koyalım diyorlar
Sakin olsun
Bu sefer de Işın Karaca’dan Arabesk
-Ay yani sabah sabah bunalıma soktunuz insanı kızımı yerleştirmeye gidiyoruz cenazeye mi diyorum.
Hem gülüyorlar, hem kızıyorlar
Haklı olarak şoför ne koyarsa o dinlenir deseler de bir bakıyorum Dean Martin çalıyor
Arriverderci ROMA…
Hah tam üstüne bastınız. Oh be.
Çalın şöyle Yeni Türkü, Candan Erçetin vs. sakin sakin…
Yollar bomboş
Bolu buz gibi
Gün ağırıyor ve tepelere bakıyorum
Hergün bu saatlerde rutin olmuş
Koğuşşşş Kalk ve yat boruları ile güne başlayan askerciklerimiz için bunlar ne ki?
Gün öyle güzel ağarıyor ki; renkler o kadar güzel ki
Sabah 10:30 gibi Üniversite Kampüsündeyiz .
Bildiğiniz Askeri Kışla gibi mübarek
Yani Belgrad da koşmaya gittiğim için hesap yapıyorum göz kararı sanırım 4 km var.
Girişten çocukların yurtlarına uzaklık.
Çok güzel içerisi. Heykeller.
Gençler…
Kim sarmaş dolaş
Anane, baba uyarıyor
-Hah bak aklını başına al derslerini iyi çalış. Bunları örnek alma
Odaya giriyoruz .
Tek tek eşyaları yerleştiriyoruz.
Ben çok pratiğimdir hemen şıp şıp bitti gitti.
Kardeşim; onu koyuyor vazgeçiyor çıkarıyor.
Yaw bu erkek çocuğu değil ki kız çocuğu bırak nasıl isterse öyle yerleştirsin.
Yok
Valla bir odanın camını silmediğimiz kaldı
Yeni yapılan yurtlar da son sistem büyük ekran televizyonlar var, kampus içerisinde ŞOK market. Kafe vs. Yok yok
İnanın okumak istedim
Mis hava
Kuş sesleri.
Trafik derdi yok
Oda arkadaşında iyiyse sen de iyisi yok.
İlk eşya yı çıkarmak bana nasip oluyor elime sözlükler geliyor.
Diyorum bu sene çok okuyacaksın
Yedi valiz İstanbul’dan taşınan bilumum eşya odaya yerleştikten sonra markete gidiyoruz.
Baba olmaz gerek yok diyor
Anne yok alalım diyor
Ben ortayı buluyorum yeğen ile
Neyse kavga dövüş kasa kısmını da geçiyoruz .
Marketleri de yerleştiriyoruz bir çay içemiyoruz sabah yediğimi gözleme dışında.
Bir alışveriş merkezine gidiyoruz valla İstanbul yanında hiç kalır.
Muazzam bir atıştırma
Turlama
Saat dört buçuk olmuş bile
Hemen vedalaşma
Yollara düşmece
Lüks kısmı sanırım ama valla iş imkanı çıksa hemen giderdim
Trafik derdi yok, herkes birbirine selam veriyor
Caddeler tertemiz.
Gökçek iyi çalışmış
Elektrik direkleri çift tarafları caddeler boyunca.
Biri kısa biri uzun
ANITKABİR’e ziyaret mecburi olarak başka zamana kalıyor.
Gözlerim dolu, gençleri kucaklıyorum
Allah hepsini korusun, yollarını açık etsin.
Yola koyuluyoruz.
Fonda bu kez TRT FM yol programı
Yolda olanlar arıyor kimi Kars dan kimi Nevşehir kimi belki de önümüzde ya da arkamızdaki araçlar.
Nasıl yağmur başlıyor,önümüzde bir ebem kuşağı
Yani Gökkuşağı…
Sol tarafında silik olarak bir tane daha
Radyo ya bağlanan iki konuk Ankara-İstanbul yolunda olduklarını ve şimdiye kadar böyle güzel ve kocaman gökkuşağını görmediklerini söylüyorlar.
Hakikaten doğru
Keşke görebilseydiniz
Umarım rastlarsınız tam fotoğraflıktı.
Ardından bir soğuk
Bolu 15 dereceydi
Ama muhteşem bir hava vardı
Bir Pazar günü böyle geçti
Sonu malum
GÖKKUŞAĞI…

Hiç yorum yok: