Hürriyet

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Eski Günlerde Kumaralara Doldurulan Anlardır.BAYRAMLAR...

Hangi kapıya gitsen…
Sevinç kadar üzüntü
Acı kadar mutluluk bulursun.

Gün gelir, kapıları açmayabilir.
Arkasını dönebilirler.
Yahut çıkarı var ise kollarını ardına kadar açabilirler…

Ya orada sessizce yatanlar.
Hayatları boyunca, aslında tüm söylemleri bize iyilik katmak için değil midir?
Hangi mezar taşı soğuk değildir, bayramların coşkusu yanında…
Hangi gözyaşı akmadan durur, orada öyle boylu boyunca yatanın önünde.
Hangi dua geri getirebilir ki, bir an olsun sarılabilmek sadece dokunabilmek
Belki de bir “merhaba” diyebilmek için…

Emanetlerimizin aslında hiç gitmeyeceğini düşünürüz yaşam takviminde.
Susar,kalırız sadece yatanlar karşısında.
Çocukluktaki tüm zıplamalarımızın tam zıttı gibi…
Özleriz de avunuruz bir karış toprağa döktüğümüz gül suyu ile.

Ve bayramlar gelir,
Kimi çocuklar gibi şen.
Aslında bayramlar, hep ileride güzel hatırlasınlar ve büyüdüklerinde gözyaşlarına merhem olsun diyedir tüm güzel an.lar.
Çocuklar gibi şen hangi gün vardır?
Onlar harçlık,çikolata veya beklene bir hediyenin perdesi ardında aslında büyüklük kumbaralarına hatıra doldurmaktadırlar.
İyi veya kötü.
BAYRAMLAR GÜZELDİR.
GÜZEL GİTMİŞLERİ ANMAK DAHA DA GÜZELDİR.

BU BAYRAM DA TÜM KAYIPLARIMIZIN MEKANLARI NUR DOLSUN
OTUZ AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINDA TÜM ŞEHİTLERİMİZİNDE MEKANLARI GÜLLER İLE DOLSUN…

Geride güzel an.larla hatırlayabileceğimiz nice bayramlara…
Sevgiyle…

Hiç yorum yok: