Hürriyet

23 Haziran 2010 Çarşamba

Kınalı Kuzu(lar)...

Açılım…

Aça aça yüreklerimizi
Aça aça verdik canlarımızı …

Gece ilerlemiş Topkapı hattında bir toplu taşıma aracının içersindeyim. Gün kararmış. Çoğu insanın içi gibi.
Yollar akıyor,
Ömrümüz gibi...


Yalnız !
Kimi stop ediyor… Yada freni patlıyor, patlatılıyor.

Leman Sam’ın tıpkı şarkısında dile getirdiği gibi : “ Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf sana benziyor diye merhaba dedim. Tanıdık bir huzur aradım şaşkın bakılarında,Tanıdık sözler bekledim. Beklediğim sözler bunlar değil.Yüzüme baktı gözlerime. Anladım ki hiç kimse sen değil”...

İlla aşk, kadın -erkek arasında ; sevişmek,yatmak,kalkmak olacak değil ya. Aşk eğer buysa zaten oda değil onların ki. Neyse ayrı konu.

İki delikanlı aracın içince. Türk değiller. Ama yaygın ve taşkın davranışları, kaba konuşmaları araçtakileri rahatsız ediyor. Benim yanımda oturan kadını daha çok. Elinde bir numaratör var ,başı hafif saçları gözükecek şekilde eski anane-babannelerimiz gibi örtülmüş. Bağlanmış yazmadım dikkatinizi çekerim.
Örtülü hafifçe.

Hafiften bana eğiliyor :
“Görüyor musun. Özgürlük istiyorlar. İşte konuşuyorlar. Ama bunlar canavar hala doymadılar. Çakal bunlar bilir misin çakalı. Çok korkunçtur. Köpek olamazlar köpek korur köpek dost. Nasıl verdik canları nasıl kıydılar o kıza o askerlere. Allah da onların canını yaksın.”
-Öyle haklısınız ama cehalet bunların ki ,doğru insan demek içinde bazı vasıflara haiz olmalılar değil mi ? Ben şunu merak ediyorum onlar maşa ya da cahil ,peki benim dış işleri bakanım gayet samimi,can arkadaşı gibi bunların reislerini daha geçen gün ağırlamadı mı ? Kucaklamadı mı ? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi ?
Hanım : Ah yavrum (gözleri yaşarmaya başlayarak) benim evladımda orada subay.
-Nerede ?
Hanım: ….. nasıl zor okudu biliyormusun 3 aylık bebeği var. Elinde ki numaratörü göstererek
onlar için Ayetel Kürsü okuyorum bugün dağa çıkacak.
Şimdi bunlara demek istiyorum ki ben işte özgürsünüz, devlet size kucak açtı. Serbest konuşuyorsunuz. Elektrik su bedava.Kapıları açtı geldiniz memleketin her yerindesiniz ve hala doymadınız.
Atlamak istiyorum diyerek hareketleniyor zor tutuyorum.
Başını omzuma dayayarak hüngür hüngür ağlıyor..
Açılıyor hiç tanımadığı bir kadına…
-Yapmayın bak siz güçlü kadınsınız asker evladı yetiştirmişsiniz. Güzel şeyler düşünün. Aklınıza torununuzun sünneti gelsin. Hayallerinize sevgi katın. Negatif düşünmeyin. Sanıyor musunuz ki o evini düşünmüyor. Sizi canından çok merak etmiyor. Ne mutlu size bizi koruyan askerimizin anasısınız ve onun emrindeki askerlerin. Diğer analar gibi onlar kadar kutsalsınız. Duanızı eksik etmeyin. Sadece sevginizi gönderin.
Biraz susuyor…
Elimi sıkı sıkı tutuyor beyaz yüzlü kibar kadın,memleketini ve oğlunun bugün hangi dağa çıkacağını söylüyor,ben biliyorum.
Karşımda o genç insanlar. Ne dediklerini anlayamıyorum. Anlamak da istemiyorum.
İşte nefret,kin ve beklenen kaos
Patlamalar, cenazeler,nabız yoklana yoklana iflas etti
An meselesi her olay
Her olaya gebeyiz
Ve yetkililer dikkatli olun; şüpheli gördüğünüzde haber verin. Diyor.
Bu akşam bu araçtakilerde şüpheli gibiydi belki değildirler.
Böyle yaşanır mı ?
O adamların günahını biz
Askerlemizin canını kim alacak veya vatandaşın ?
Onların günahına kim girecek
Askerler bitti sıra ailelere geldi.
Açılıyoruz yavaş yavaş…
Birgün subay eşi
Diğer gün çocuğu
O gencecik kızın hayallerini kim verecek ?
Kim girecek bu hafta sonu onun gelecek hayat sınavına
Kim çeyizini derleyecek de gelin edecek
Nasıl bir tebessümü vardı anasından başka kim bilecek
İlla ben cam kenarında oturayım diye ısrar ettiği babasından başka kim yanacak ? Kim.
Susalım susalım sindirelim
Yola devam mı ?
Hangi yol.
Türkiye neler gördü neler atlattı bu da geçer ama hanelerimiz üzerinde ki çatılar uçuyor.
Yıllardır terör uğruna asker olup da dönenlerinize bir sorun anısını anlatamaz. Kaç şehit verdi yanında arkadaşı o biliyor. O kapıyı kolay kolay açamaz.
Bir gaziye sorun bakalım
İçine girin, hayatına gözlerinin ta içine bakıverin bakalım hayat var mı ?
Ve şimdi…
Tel tel çözülüyor taki yolda ki bir anacık hiç tanımadığı birine omzunu koyup ağlayabiliyor.
Elini tutabiliyor
Hissedin bir an içindeki acıyı
Duyun bu insanımızın feryadını…

Hiç yorum yok: