Hürriyet

12 Kasım 2010 Cuma

Sevmek Zamanı

Sevmek Zamanı

Sevmek zamanı.
Her şeyi olduğu ve olabildiği kadar sevmek.Sevebilmek.
Sevmek zamanı.
Yaralı yüreğimin bitmeyen prangası.
Savrulur gider,
Katran karası
Sigaramın dumanı…

Ahh.
Sevmek zamanı.
Olur, olmaz sevmek
Bıkmadan usanmadan,yine yine yeniden sevmek.
Komşu çocuğun okuldaki çığlığı kadar net.
Onun sevinci kadar açık.
Vapurdaki martının kanadı kadar açık,
Gönül penceremin perdesi kadar aralık.

Ahh.
Sevmek…
Sevmek zamanı,
Deli başımın bitmez tükenmez türküsü.
Gazete bayiinin yüzündeki heyecan,
Işıklardan karşıya geçerken bile tebessümü sırtından bırakmayan yaşlı amca.

Ahh
Sevmek…
En çok kuşları.
Ve denizleri,
Üzerinde nokta vuruşu yapmış karlı dağları.
Kışın karın yağışını,
Yağmurlu bir nisan ayı akşamında camın önünde içilen çayı.
Dostları…
Hoş beş muhabetleri.
Bir kumsala çıplak ayaklarla uzandığın zevk kadar yemyeşil bir çimen üzerinde o kokuyu alarak yürümek.
Eski bir şarkıyı koynunda yeniden bestelemek.
Gramofon çalmak gönlünde,
Kulağında kirazlarla dolaşmak.
Salıncak, tahtıravalli.
Başka başka memleketleri.
Kültürleri.
Dolu dolu kştap kokan kütüphaneleri.
Kulağına fısıldanan hiç bilinmedik bir şiiri.
Adı "sevgi"olan her ama her şeyi.
Atları ve de köpekleri …
Ama en çok serçeleri…
Güneşi,ayı,yıldızı.
Bir hüzünlü gönül akşamında,yorgun kafanı yaslayabildiğin dostunu.
Bir köy çocuğunun katıksız ve saf sana ürkerek sokuluşunu.
Ve gülen,anlayan,hisseden gözlerle bakmayı bilen,
Manayı çözmüş insanları…
Sevmek.
Ahh
Sevmek…
Sizlerle güzel.

Hiç yorum yok: